Saimbeyli Tarihi
Saimbeyli ile ilgili ilk bilgileri, İlçeyi ziyaret eden seyyahlar ve araştırmacılardan öğrenmekteyiz: V.Langlois (1852 -1853), Rahip Alishan (1800’lü yılların sonu), W. M.Ramsay (1800’lü yılların sonu), F.X.Schaffer (1900’lü yılların başı), C.Texier (19. y.y ilk yarısı) gibi seyyahlar Saimbeyli’yi ziyaret etmiş ve ilçenin ekonomik ve sosyal yaşantısının yanısıra tarihsel dokusu ile ilgili bilgiler de vermişlerdir. İlçe 1800’lü yıllardan itibaren bu seyyahlarca Hadchin, Hadjine, Hacın, Hadschin ve Haçin olarak adlandırılmıştır. W. M. Ramsay ise ilçenin Roma ve Bizans Dönemleri’ndeki adının Badimon olduğunu yazmaktadır.
Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Y.Doç.Dr.K.Serdar Girginer tarafından yürütülen “Adana İli ve Çevresi Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi” kapsamında ilçenin 2003 yılında çok kapsamlı ve titiz bir çalışmayla arkeolojik kültür envanteri çıkarılmış ve ilçeyle ilgili ilk bilimsel sonuçlar elde edilmiştir.Bu çalışmadan elde edilen veriler ışığında İlçe tarihinin Roma Dönemi’ne kadar uzandığı tespit edilmiştir.Bu çalışmada İlçede Roma, Bizans ve Ermeni Dönemi yerleşmelerine ait pek çok anıtsal eser tespit edilmiş ve İlçenin zengin kültürü Arkeolojik literatüre kazandırılmıştır.
Roma Döneminden günümüze kadar kesintisiz iskan edilen ilçe, Tufanbeyli ile birlikte bir süre Anadolu Selçuklu Devleti’nin koruyuculuğu altında ki Danişmendoğlu Beyliği’nin buyruğuna girmiştir. Haçlı seferlerinde Haçlılar’a yardım eden Ermeniler bu sayede Feke Saimbeyli Prensliklerini ellerinde tutarlarsa da 1134’te Danişmedli Beyi Muhammed Gazi, Tufanbeyli ve Saimbeyli yörelerini tekrar buyruğu altına almıştır. 13.ve 14. y.y.’da ise Çukurova bölgesinde Memluklu hakimiyeti görülür, 13 Nisan 1375 tarihinde ise Memluklular Kozan’ı ele geçirir böylece buradaki Ermeniler’in bir kısmı Saimbeyli’ye göç etmişlerdir.
Bu göçler 15.y.y. başına kadar sürmüştür. Uzun yıllar burada dostluk içinde yaşayan Ermeniler hem sosyal hem de dini ihtiyaçlarını özgürce yerine getirmişlerdir. 19.y.y.’ın ilk yarısında Saimbeyli’yi (Haçin) gezen C.Texier “kasabanın yamacında eski bir manastırın varlığından bahseder ve bu manastırın papazları Müslümanlar’dan hiçbir kötü davranış görmediklerini söylediler” der.
I. Dünya Savaşı başlarında ise Osmanlı İmparatorluğunun zayıflamasından yararlanan Ermeniler bölgede sık sık isyan çıkartmışlar bunun üzerine Osmanlı İmparatorluğu’nun aldığı bir kararla Suriye içlerine iskana tabi tutulmuşlardır. Ancak I.Dünya Savaşı’nın sonucunda bölgenin Fransızlar’ca işgal edilmesiyle Ermeniler geri dönmüşler ve ilçenin kurtuluşuna kadar Türkler üzerinde tehdit oluşturmaya devam etmişlerdir.
İlçe, Osmanlı Devleti zamanında Halep’e bağlı olan Maraş Sancağı’nın Elbistan Kazasına bağlı 40.000 nüfuslu bir yerleşmedir. Devlet, Sancak olan Belenköy Kaymakamlığına Kozanoğlu Sarı Ali Ağa’yı, İlçe olan Hacın Müdürlüğü’ne de kardeşi Samur Ağa’yı atadı. Günümüzde de varlığını sürdüren İslam Mahallesi bu dönemde kuruldu. Daha sonra 18 Ekim 1920 tarihinde Ermeni işğalinden kurtulan ilçe, bir süre Tufanbeyli ilçesine bağlı Doğanbeyli Köyü’nde kalmış 30 Aralık 1923 tarihinde toplanan Vilayet Meclisi’nin kararı ile Kurtuluş Savaşında büyük yararlılık gösteren Kozanlı Saim Bey’in adı ilçeye verilmiştir. 30 Aralık 1928 tarihinde ise ilçe merkezi Gürleşen Köyünden bugünkü ilçe merkezine taşınarak Saimbeyli İlçesi adıyla Adana İli’ne bağlanmıştır. 1929 yılında belediyesi kurulmuş, ilçe 1 Nisan 1958’de Tufanbeyli’nin ayrılmasıyla bugünkü halini almıştır.
saintpaultarsus.com'dan alıntıdır.